18 Ağustos 2014 Pazartesi

Şortlu Erkek ve Bakkal Amca'nın kâh yürek burkan kâh sik kaldıran fantastik hikâyesi...

Uyanmıştı genç adam, terli ve sinirli bir vaziyetteydi. O gün izin günüydü, işe gitmeyecekti. Evde standart bir gün geçirecek, internette çeşitli zorluklarla açtığı sitelerden porno izleyip osbir çekecek, üşengeçlikten uyandıktan 4-5 saat sonra kahvaltı yapacak, Twitter ve Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinde vakit öldürecekti. Hava adeta, aylık ücreti 80 TL olan spor salonlarının saunası gibiydi. Balkona bile çıksa, 2 dakikadan fazla duramıyor, karşı apartmanda yolluk silkeleyen kızları kesemiyordu. Birden içinden bir sigara içme isteği geldi, balkondan odasının yolunu tuttu. Masadaki ters dönmüş pakedi aldı ve yıkılmıştı. Çünkü içinde 2-3 dal kalmış olabileceğini düşündüğü paket boştu. Dizlerinin üstüne çöktü ve ellerini iki yana açıp "HAYIRRRRR" diye bağırdı. Gelmiş geçmiş en büyük sigara tiryakilerinden biri olan bu genç adam, ümitsiz ve çaresiz bir şekilde evde sağa sola bakmaya başlamıştı. "Tanrım bir umut ver, bir yerlerde 1 dal da olsa sigara bulayım." diye söylenerek evdeki bütün çekmeceleri karıştırıyor mamafih muvaffak olamıyordu. Karnı da acıkmıştı, kendi kendini ikna etmeye çalışıyordu. "Ya hem ekmek alırım hem de sigara alırım." bir dal sigara patlatırım sonra kahvaltı yapar, bir tane daha patlatırım. Zaten bakkala gidip gelmem maksimum 5 dakikamı alır. Hadi gideyim gideyim..." diyerek güç bela kendini ikna etmişti, sadece donla durmaktaydı, başına geleceklerden habersiz bir şekilde şortunu ve tişörtünü geçirip evden çıkıp bakkalın yolunu tutmuştu...


Yere dizlerinin üstüne çöküp, elleri iki yana açarak "Hayır" diye haykırmak birçok insanın zaman zaman yapmak istediği fakat çoğunun yapamadığı güzide bir davranıştır. En güzel isyan etme şekli budur, 10 saniyeden fazla sürünce insan "Napıyorum ben amına koyim?" dese de komşuluk ilişkileri bu atraksiyon sırasında çok önemli bir hale gelir. Zira haykırışları duyan komşular, limon kolonyalarını kaptığı gibi isyankâr şahsın bileklerini sürüp, ovalarlar ve kişiyi tekrar topluma kazandırırlar.


Evden çıktığında, yerleri silen kapıcı Hıdır ile göz göze gelmiş "Kolay gelsin" demişti, Hıdır da istemsiz ve soğuk bir şekilde "Sağol" dedi. Şüphelenmişti genç adam "Hıdır neden böyle davranmıştı?" diye sordu kendi kendine. 1-2 adım attıktan sonra çaktırmadan gerisindeki Hıdır'a baktı. Hıdır yerleri paspaslıyorken bir yandan da genç adamın götüne bakıyordu. Bir tuhaflık vardı, hissetmişti genç adam ve "Kafası iyi galiba" diyerek hızla asansöre binerek oradan uzaklaştı. Apartmandan çıktı ve 20 metre uzaklıktaki bakkala yürümeye başladı. Hava sıcak, hava zulüm. Yürüyordu, yolda ne tek bir insan vardı ne de havada tek bir bulut. Söve söve yürürken birden bakkalı gördü, bakkal dükkanın önüne bir tabure atmış. Bir de dal sigara yakmış, dondurma dolabına yaslanmış. Geleni geçeni seyrediyordu. Genç adam emin adımlarla bakkala yaklaştı ve merdivenden çıkarken "Selamın Aleyküm Nurettin abi" dedi. Bakkal da "Aleyküm selam yeğenim" diyerek cevapladı. Genç adam, hemen girişteki ekmek dolabına yöneldi. O sırada Bakkal Nurettin, hızlı ve seri adımlarla ekmek dolabının karşısındaki kasaya yerleşti. Genç adam dolabı açtı ve eğildi, eğilirken kıç çatalı hafif bir şekilde gözükmekteydi. Nurettin ağabey kendinden geçmişcesine genç adamın kaseyi dikizliyordu. Genç adam birden gözlerin üstünde olduğunu hissetti. Bu his ona rahmetli babasından yadigârdı. Zira babası sıhhi tesisatçıydı. Çocukluğunda, yazları babasına yardım eder, evlere gidip babasıyla tesisat işleri yaparlardı. Bir tesisat ustası için en önemli iki şey ayaklarının kokması ve kıç çatalıdır. Zira bir ustanın ayağı ne kadar fazla kokuyorsa işini o kadar iyi yapar, o kadar ustadır. Kıç çatalı ne kadar net görünüyorsa o kadar işinin piridir. Zira usta, müşterisini önce ayak kokusuyla etkisiz hale getirir, çatalıyla da hipnoz ederdi. Ayak kokusu bir nevi narkoz etkisi gösterirken, kıç çatalı da şehirler arası yolculuklardaki otobüslerin koltuklarının arkasındaki tv ekranı gibiydi. Tamir onarım sırasında kendinden geçen müşteri sanki 10 saniyede iş bitmiş gibi sanıyordu, zaman çabuk geçiyor, her iki taraf da mutlu oluyordu. Üniversiteye gidene kadar tesisatçılık yapan genç adam da bu hususları çok iyi bilirdi. Zira küçükken sadece babasının "Penseyi ver, anahtarı var" talimatlarına karışılık istediklerini veren ve bir çırak olan genç adam, yıllar içinde mesleği öğrenmiş 16-17 yaşına geldiğinde evlere tek başına onarıma gider hale gelmişti. Bir gün semt klisesinin rahibinin evinin tesisatındaki problem için çağrıldığında, ilk çatalının kesilişini burda fark etti. "Yaşından başından utan Agop efendi!!" diye sinirlenerek çıkmış, mesleği de bir süre sonra bırakıp üniversiteye gitmişti. Genç adam ani bir hareketle ekmek dolabından kıvrıldı ve arkasını dönerek "Bakkal amca hey bakkal amca, utanmıyor musun götüme bakmaya he!" dedi. O sırada Nurettin ağabey de genç adamın döneceğini fark ederek, kafasını 45 derece eğip, 2 metre yukarıda olan 37 ekran TV'den Arka Sokaklar'ı izliyormuş gibi yaparak genç adamın bu çıkışını engellemeye çalıştı. "Yeğenim ne götüne bakçam ya Arka Sokaklar'ı izliyom şu Mesut Komiser de çok kıral adam vallahi yavvv." dedi. İyice sinirlenen genç adam, beklenmedik bir şekilde "Hey bakkal amca, senin problemin ne biliyor musun dostum? O lanet kıçının, kafandan büyük olması. Şimdi beni dinle adamım, sana iki çift lafım var. Koskoca adamsın, paran var, pulun var, her şeyin var. Emrinde iki tane çırak çalışıyor. Yakışır mı sana ekmekle oynamak? Ekmek alanın götüne bakmak he? Sana üzücü haberlerim var, ilki kıyafetle ilgili. Şort, kapri giyen erkekler teşhirci değil. Sadece hava sıcak. Ağustos ayında hava genellikle sıcak oluyor. Şortlu erkek gördüğünde havanın sıcak olduğunu hatırlaman, sakinleşmene yardımcı olacaktır." dedi. Bakkal Nurettin neye uğradığını şaşırmıştı. "Ne diyon amuğa kodumunun?!" diye sert bir şekilde çıkışmıştı genç adama.


Sıhhi Tesisat ustası temsili olarak böyle bir şeydir. Bir tesisat ustasını, tesisat ustasını yapan 3 şey; Alet çantası, ayak kokusu ve göt çatalının görünmesidir. Şayet eve çağırdığınız bir tesisatçıda bu özelliklerden üçü de yoksa, hemen çaktırmadan polisi arayınız ve bekleyiniz. Zira kendisi bir dolandırıcı olabilir.



Bunun üzerine genç adam "Acaba sıcaktan ötürü kafam mı durdu? Ben mi yanlış anlıyorum?" diye düşündü. Bakkal Nurettin ile bir süre bakıştı ve "Özür dilerim Nurettin ağabey sıcaklardan işte böyle bazen gergin olabiliyoruz. Hakkını helal et." dedi. Nurettin ağabey de vakur bir şekilde elini göğsüne götürdü, kafasını öne eğdi ve "Olur yeğenim böyle havalar sıcak. Sen sıkma canını" dedi. "Abi sen ordan bir de kısa Malbora" ver dedi, o esnada yapacağı kahvaltıyı da hatırladı ve evde yiyecek bir şeyin olmadığını fark etti ve "Abi Nutella var mı?" diye sordu. Bakkal Nurettin de esprili bir şekilde "Sen Ekşici misin yeğenim kehkehkehkehkeh" diye sordu ve kasanın ordan çıkıp Nutella getirmeye gitti. 1-2 dakika geçtikten sonra gelmeyen bakkalı merak eden genç adam dükkanın diğer kısımlarına bakarak Nurettin ağabeyi aramaya başlamıştı. Birden adım seslerini duydu, bu gelen Nurettin'di. Yavaş ve sert adımlarla gelen Nurettin ile göz göze gelen genç adam bir anlık şoka girmişti. Zira Nurettin'in, üstü çıplak ve elinde Nutella kavanozu vardı. Genç adamla göz göze gelen Nurettin, şehvetli ve şiddetli bir ses tonuyla "Yala ulan beni Allahsız!" diye kükredi. Genç adam yine sıcaklardan halüsinasyon gördüğünü düşündü ancak bu pek halüsinasyona benzemiyordu, Nurettin iyice genç adama yaklaşmıştı. Bir eliyle genç adamı ensesinden tutup vücuduna doğru itmeye çalışırken diğer elini Nutella kavanozuna banmış vücuduna sürmek istiyordu. O esnada genç adamı "Tanrım bir mucize olsun da kurtulayım!" diye haykırırken, dükkandan içeri tüm tatlılığı ve şuh ses tonuyla "Merhabaa" diyerek giriş yapan genç ve oldukça şirin, tatlı ve güzel bir kadın içeriye girdi. Nurettin hemen elinin altındaki genç adamı fırlattı ve koşarak kasaya doğru gitmeye başladı. Koşarken bir yandan da eline buladığı Nutalla'yı da göğsüne sürüyordu. Genç kadın gülerek "Merhaba, rahatsız ediyorum ama Cumhur Sokak, Balon Apartmanı ne tarafta?" diye sordu. Nurettin içinden "Aha güldü bana verecek, Nutella'yı da seviyor olmalı. Verir bu bana." diye düşündü ve "Ne olur tek bir cümle daha kurma ve beni yala" dedi, kadın şaşkınlıkla Nurettin'e bakmakta ancak olana bitene bir anlam verememekteydi. O sırada genç adam kendini toparlamış ve ayağı kalkmıştı, Bakkal Nurettin'in genç bir kadını da taciz ettiğini görünce adeta 90'lı yıllarda TV'de yayınlanan 4. sınıf Amerikan aksiyon filmlerindeki esas çocuğa dönüşmüştü. Bilen bilir, esas çocuk düşmanından dayak yer, dudağı patlar, dudağındaki kanın tadına bakar ve aniden sert ve sinirli şekilde düşmanına bakar. Zira o kanın tadına bakınca "Aha şimdi sinirlendim" bakışı atar düşmana, aynen o şekilde Nurettin'e bakmaktaydı. Koşarak Nurettin'e doğru gitti genç adam. Nurettin genç adamın da geldiğini gördü ve "İkinize ikimiz bayram etsin sikimiz" diye düşünürken kafasına aldığı darbeyle yere yığıldı. Genç adam kaşla göz arasında bakkalın önündeki tabureyi alıp, Nurettin'in kafaya geçirmişti. Sonra tabureyi fırlattı, Nurettin'in üstüne tükürdü ve "Fak Yu" dedi. Genç kadın hayranlıkla genç adamı seyrediyordu, galiba O'na aşık olmuştu. Tezgahın üzerindeki, içinde sigara ve ekmek olan poşedini kavrayan genç adam, kadının elini tutup, kıvrak bir hareketle öptükten sonra "Bir şeyiniz yok ya mademoiselle?" diye sordu. Genç kadın kendinden geçmiş ve genç adama minnettar bakışlar atarak "Sayenizde iyiyim beyefendi, beni kurtardınız. Size çok teşekkür ederim." dedi. Günün kahramanı olan genç adam bakkaldan çıkarken, gözüne dondurma dolabı ilişti. "Nurettin bana çok acı çektirdi ama sigara ve ekmek beleşe geldi, iki dondurmadan da bir şey olmaz." diyerek iki adet Magnum aldı ve genç kadına dönerek "Birlikte birer dondurma yemeye ne dersiniz?" diye sordu. Genç kadın gülerek "Hay hay" diye yanıtladı.




Michael Dudikoff, Steven Seagal ve Chuck Norris ile birlikte 80'li ve 90'lı yıllarda Hollywood'un B Filmi türündeki en gözde aktörlerinden biriydi. Ülkemizde genelde ATV'nin ve arada Show TV'nin yayınladığı filmleriyle tanınan bu aktör, düşmanından bir süre sopa yedikten sonra dilini patlamış dudağına götürüp, kanının tadına baktıktan sonra "İşte şimdi dövdüm seni pislik herif!" bakışını en iyi atan atktördü. 



Genç kadın, genç adama dükkandan çıkarken "İsminiz nedir?" diye sordu genç adam cool bir şekilde aniden kadına dönerek, gözlerinin içine baktı "Amazingogullari, Hayrullah Amazingogullari" diye cevapladı. Kadın hoş bir şekilde tebessüm ederek "Memnun oldum Hayrullah, Ben de Pelinsu" dedi. "Memnun oldum mademoiselle" dedi Hayrullah ve tekrar kadının elini öptü. Kadın da bu jeste, jestle karşılık vererek Hayrullah'ın koluna girdi. O esnada bakkalın 2 metre karşısında; kısa boylu, sakallı, yağlı saçlı, göt göbek, sevimsiz bir eleman, elindeki tablete hararetli bir şekilde bir şeyler yazıyordu. Bir anda Pelinsu, bu erkeği görerek "Offff bu adam taa semtin başından beri peşimden geliyor. Şort giydim diye teşhirci mi sanıyor nedir? Aynı metrobüsteydik, aynı durakta indik ve peşime takıldı. Sürekli götüme bakıyor." dedi, Hayrullah sinirlenmişti. Hızlı bir şekilde tabetli adamın üstüne gitmeye başladı. Tabletli adam korkmuştu, bir anda tableti indirdi ve üstüne sinirli bir şekilde gelen adamla göz göze geldi. "Sen niye mahallemizin kızlarının götüne bakıp taciz ediyorsun lan götveren!" diye bağırdı. Bağırışmaları gören mahalle gençleri de etiket kelimeler olan "Mahallemiz, mahallemizin kızı, taciz, göte bakmak" kelimelerinin de cümle içinde geçtiğini duyunca hemen olay yerine intikal ettiler. Zira mahalle gençleri bu şekilde çalışırlar, bir polis ekip otosu gibi bu tip olaylarda kendi hayat felsefelerine ters düşen bir durum olursa sorgusuz ve sualsiz müdahale ederlerdi. "Beyefendi siz beni yanlış anladınız, amacım kız arkadaşınızın götüne bakmak değildi. Ortada bir yanlış anlaşılma var. Ben ünlü Tumblr yazarı Mert Duyarcıoğlu, ismimi illaki duymuşsunuzdur." dedi. Hayrullah "Hassiktir ordan yavşak" diyerek çıkıştı, mahalle gençleri bunun üzerine tabletli adamın üstüne zıpladılar ve adam kaçmaya çalışırken yere düşürüp tekmelemeye başladılar. Hayrullah günün ikinci kez kahramanı olurken, Pelinsu'nun gözünde artık bir Kurtarıcı'ya dönüşmüştü. "Hayrullah, kahramanım!" diye sarılıp öpmüştü. Birazcık utanan Hayro, "Estağfurullah lafı mı olur hanfendi? Ben insanlık vazifemi yaptım. Sallandıracaksın bunlardan iki tanesini İstiklal'de bak bakalım bir daha yapıyorlar mı?" dedi. Bunun üzerine Pelinsu da güldü ve "Ben bugün benim için yaptıklarından ötürü çok minnettar ve bir o kadar mahçubum. İstersen gel evimde sana bir kahve yapayım, hem içer hem de sohbet ederiz. Malum kadın ve erkek bir evde baş başa kaldıklarında sadece mutfak tezgahında tepinerek sevişmiyorlar, arkadaş da olabiliyorlar. Evim de şurda hemen Yan apartmanda." dedi. Hayrullah, önce kadının şortuna baktı sonra da kendi şortuna baktı ve dondurmasına sağlam bir dil darbesi atarak "Biraz duyarcıya benziyorsun sen de ama neyse hadi kırmayayım seni, teklifini kabul ediyorum." dedi, kadın Hayrullah'a yavaşça yaklaşarak Hayrullah'ın dondurmasını ısırdı ve kulağına eğilerek "Seni test etmek için yapmıştım zaten, hadi gel gidelim. Evde Nutella da var..." dedi. İkili koşarak yan apartmana giderken, gökte martılar vraaaaaklıyordu. Güneş batmaya yaklaşırken; İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Ulusal 100 Endeksi, günü 367,36 puanlık artışla 78274, 87 puandan tamamlarken, Beşiktaş transfer yapamıyor ve en önemlisi duyarcılar ekmek çıkaramayıp, ağlayarak otuzbir çekmeye devam ediyordu...

3 yorum:

  1. genç kahramanımızın göğsünde büyükeç bir H yazısı belirdi mi acaba ?

    YanıtlaSil
  2. ACİL.VE COOK ÖNEMLİ BİLGİNİZE SUNULUR su anda cılgınlık yapmak isyeyipte amcıga sıcak yarak almak isteyen güzel ve alımlı BAYANLAR aramassanız eger YARAGIMIN NABALI sizdn sorulsun 0534 489 55 20

    YanıtlaSil
  3. Merhaba, Mutsuz ve Doyumsuz Bayanlar Adana ve çevresinde yaşayan, Reel birliktelik düşünen, Gizlilik ve Güven İçerisinde İlişki Arayan Seks'te Sınır Tanımayan ve Ne İstediğini Bilen Doyumsuz Bayanların Mesajını Bekliyorumm
    0545 352 25 52 Özele Açık ! Skype™: Dost_erkek01 Whatsapp var

    Merhaba, Evli Çiftler Eşi için Büyük ve Kalın Düşünenler.. ( Fotoğraf ispatlı ) Eşinizin Mutluluğuna Engel Olmayın 0545 352 25 52 Özele Açık! Whatsapp Var Skype™: Dost_erkek01 Not:Tek Erkeqim.. Deneyimim var.

    Merhaba, Grup seks fante*zisini gerçekleştirme düşüncesinde olan Kararlı Samimi Paylaşıma Açık Gizliliğe Önem Verenler

    * Evli Çiftlere 3.TEK ERKEĞİM!

    * Kocasının yanında bir başka tene dokunma arzusu olan

    * Tost olmayı arzulayan bayanlar

    * Karısı gözlerinin önünde başka bir tene dokunurken aldığı hazzı görmek isteyenler beyler

    * Sizi tanıyan sizin hassasiyetinizi bilen gizliliğe önem veren deneyimli güvenilir sırdaş samimi dost olarak tanışmak isteyenler

    * 0545 352 25 52 Özele Açık ! Skype™: Dost_erkek01 Whatsapp var

    YanıtlaSil