![]() |
Birçok gerizekalının girebilmek için götünü yırttığı Sarıyer'de bulunan Boğaziçi Üniversitesinden bir kare |
Günler günleri kovalıyor, alakasız bir sohbetle daha da bir yakınlaşıyorduk. Ancak 4 sap olarak hiçbirimiz birbirimizi kandıramıyorduk zira "Olum benim manita var da..." geyiği hiç açılmıyordu. Herkes yalnızdı ve herkes çaresizdi. Bir gün amansız bir alcohol partisi düzenlemiştik. Viski, bira ve bulgur pilavı su olup akmıştı. Hepimiz zil zurna sarhoş olmuştuk. İçimizdeki hayvani dürtüler neticesinde bazı arkadaşlar odalarına gitmek yerine salonda kalmayı tercih ettiler. Nedenini maalesef daha sonra anlayacaktım. Bu durumdan kıllandığım için salondan çıkıoymruş gibi yaparak koridorda fısıltılarını dinlemeye başladım. Ben birbirlerini sikeceklerini düşünürken, o acı sözleri duyunca yıkıldım.
-Kerem, lütfen ilk penisini sen sok Kombi'nin altına. Bak şurda delik var.
-Sufi sen niye sokmuyorsun? Neden ilk ben?
-Peki ben sokayım, çekil. Ama sonra "kalk sıra bende..." demeyeceksin.
-İyi aman be al !
Zaten biz içerken Sufi ve Kerem'in kendi aralarında kulaktan kulağa fısıldaşıp, şen kahkahaları peşin sıra gömmeleri beni iyiden iyiye "Acaba bunlar gay mı lan?" diye düşündürmüştü. Sonuçların bu kadar acı olacağını kestirememiştim. Fakat hatırladığım bir olay daha vardı ki, bunların ikisi İhlas marka Kombimize o kadar şehvetli ve aşk dolu gözlerle bakıyorlardı ki, sanırsın İhlas Kombi, İhlas Kombi değil Miranda Kerr sanki Kate Upton gibiydi.
Pislik ev arkadaşlarım Kerem ve Sufi ilk Kombi deneyimlerinden sonra. |
Gözlerimin önünde hunharca Kombimizi sikmişlerdi. İnanılmaz görüntüler vardı. Ağzım açık bir şekilde, elimde Buzsuz Scotch'um, ağzımda pipom, trençkot ceketim ve kafamda fötr şapkamla, boynumda fularımla aristokratlığımı kaybetmiş ; sokakta kedilerin çiftleşmesini izleyen, BAĞ-KUR emeklisi, kısa kollu gömlek giyen, gömlek cebinde Kısa Samsun 216 paketi, iddaa kuponu ve at yarışı kuponu bulunduran, koltuk altında Fotomaç ve Sözcü gazetesi bulunduran, kahvede sürekli muhabbetlere "Şimdi..." diye girizgah yapıp ardından "Bunlar hep Amerika'nın oyunları..." diyerek sürekli siyaset konuşan, okey-batak-king-51 fark etmeksizin her türlü oyunda yancı olan, pislik yaşlı adamlara dönmüştüm. Ulan niye izliyordum Kombi siken ev arkadaşlarımı? Buna bir çözüm getiremiyordum. Kombiyi çatır çatır sikmelerine mi yoksa Kombiyi sikmelerine mi bir anlam vermeliydim o an onu düşünüyordum. Zira Kerem Kombiyi sikerken, sanki kalça tokatlıyormuşcasına göstergeleri tokatlamaya başlamıştı. Sufi ise sikiş esnasında kadın memesi emer gibi kombinin aşağısında bulunan plastik boruları emiyordu. İğrençlik diz boyu olmuştu. En sonunda ikisi de sikişi bitirip, oturup sigara yaktılar ve beni gördüler. "Napıyorsunuz olum siz manyak mısınız amına koyim?" dedim, gülerek Sufi "Hayatımda ben böyle bir sikiş deneyimi yaşamadım." diye Danyal Topatan gibi anıra anıra cevap vermişti. O an şaşkınlıktan ne bok yiyeceğimi bilemedim. Kış mevsimiydi ve hava soğuktu, klimanın göstergelerine bakarken salyaların, atmıkların içinde çalıştığını tahlil etmeye çalışıyordum ki boru deliğine vazelin sürüldüğünü görmemle iyice kahrolmuştum. Mutfağa gidip, sıcak su testi yaptım, kalorifer petekleri sıcaktı. Neyse ki Kombimizin sikilmiş olması onun performansından hiçbir şey kaybetmemişti...
![]() |
Değerli Kombimiz İğfal edilmeden önce... |
![]() |
Evimizde Kombi sırası için bekleyen gençlerden bir kare |
![]() |
Kombimiz ile cima ettikten sonra gecelik kalan müşteriler için hazırladığımız odadaki görüntüleri |
Günler günleri kovalıyor, ev arkadaşları olarak toplanıyoruz. Apartman şikayetçi "9 Numarada Orospu var, kovun bunları diyorlar." çağırıyoruz eve bir şey göremiyorlar. Sufi ile Kerem bozmuş kafayı "Parayı bulduk, ben Kombi dükkanı açacağız." diyorlar. Samet iyice gaza gelmiş "Bok gibi para kazandım, gidip Las Vegas'ta otel açacağım." diyor. Ne hallere geldik, bir yol ayrımında hararetli bir tartışmadayken O sırada acı bir şekilde kapı çaldı. Gayrettepe Ahlak Masası'ndan Komiser Selahattin ve birkaç tane İhlas Kombi yetkilisi içeri daldılar. "Bu evde ürünümüz uygunsuz ve ahlak dışında kullanılıyor diye şikayet aldık." diyerek Kombimizi söküp çıkardılar, mal varlıklarımıza el koydular. Tüm paramıza da devlet el koymuştu. Tutuklanmıştık, Kombimiz yoktu, Evden de atılmıştık. Her şeyimizi kaybetmiştik. Tüm şanımız şöhretimiz, karizmamız yerle yeksan olmuştu. Mahkemeye çıkarıldığımızda Hakim Bey "Ahaha böyle dava mı olur lan siktirin gidin." diyerek "Adalet Mülküm Temelidir" sözünü ispatlarcasına bizi delil yetersizliğinden mütevellit tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktırmıştı. Devletin el koyduğu paramızı geri almıştık ancak İhlaslı yetkililer Jüri'ye itiraz ederek dava sürecini uzattılar. En sonunda, Yargıç Bey "Kendini savunma hakkı vardı. Kombi kendi iradesiyle beraber olmuş. Kombinin yüzeyi, kombinin kararı." diyerek kalemi kırdı, tokmağı vurdu masaya. Biz de, And The Justice For All filmindeki Al Pacino gibi gözümüzde devleşen Judge Bey'e doğru koşup elini öptük, sarıldık ve koklaştık. O günden sonra pis işleri bıraktık, ben sahil kasabası Avcılar'a geri dönüp Hipster müzikler çalan bir Bar açtım. Artık ne zaman bir Kombi görsem, suratımda aptal bir tebessüm oluşuyor. Hayata umutla bakıyorum.
When I see you smile
I can face the world, oh oh,
You know I can do anything
When I see you smile
I see a ray of light, oh oh,
Isee it shining right through the rain
When I see you smile
Oh yeah, baby when I see you smile at me...
ahahha güldüm, yalnız buna benzer bi hikaye vardı inci sözükte: amfi siken arkadaş. ilham ordan gelmiş galiba http://inci.sozlukspot.com/w/amfi-siken-arkada%C5%9F-maceras%C4%B1n%C4%B1-anlat%C4%B1yorum/
YanıtlaSil